Kep Adresi: tokatteknopark@hs01.kep.tr
0356 252 10 40- 0541 252 10 42
tren

TÜBA Akademi Konferansları “Kore’nin Geçen 50 Yıllık Gelişmesi Nasıl Oldu?: Bilime Dayalı Teknolojinin Mucizesi”

18.05.2016

Türkiye Bilimler Akademisi Forumu Akademi Konferansları çerçevesinde Üniversitemizde “Kore’nin Geçen 50 Yıllık Gelişmesi Nasıl Oldu Bilime Dayalı Teknolojinin Mucizesi” konulu konferans düzenlendi. Taşlıçiftlik Yerleşkesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Şahin, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Ali Kasap, Prof. Dr. Mücahit Eğri, Prof. Dr. Kenan Kara, Türkiye Bilimler Akademisi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Nuri Yurdusev, dekanlarımız, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
TÜBA Şeref Üyesi, Asya Bilimler Akademisi ve Toplulukları Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Namık Kemal Aras’ın konuşmacı olarak katıldığı konferans öncesi, Prof. Dr. Ahmet Nuri Yurdusev, Türkiye Bilimler Akademisi ve çalışmaları hakkında bilgilendirme yaptı. Bilgilendirme sonrasında Prof. Dr. Namık Kemal Aras, “Kore’nin Geçen 50 Yıllık Gelişmesi Nasıl Oldu Bilime Dayalı Teknolojinin Mucizesi” konusunda bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda Prof. Dr. Aras, “1950 senesinde Kore dünyanın en harap ülkelerinden biri idi. O dönemlerde BM kuvvetleri başkomutanı Douglas Mac Arthur “Kore’nin imarı en azından bir yüzyıl alacaktır” demiş ve Kore 1960 lı yıllarda kişi başına gayri safi hâsıla 80 dolar olarak dünyanın en fakir ülkelerinden biri olmuştu. Ancak Ülkenin doğal ve finansal kaynaklarının eksikliği göz önüne alındığında Kore’nin ilerlemek için tek yolunun bilim ve teknolojide ilerlemek olduğu anlaşılmıştı. Kore o dönemlerde bilim ve teknolojide ilerlemek için birçok önemli sorunla karşı karşıyaydı. Bunların başında İnsan gücü eksikliği, Zayıf AR-GE ve yönetim eksikliği, sosyal altyapının eksikliği, araştırmacı sayıları ve 1000 çalışan başına çok az araştırmacı oluşu sayılabilir. 1962 senesinde ilk beş yıllık kalkınma planı hazırlayan Kore ithal sanayi ve hafif sanayinin geliştirilmesi yoluyla sanayileşme için bir zemin hazırlama oldu. Kore’nin herhangi bir ekonomik kalkınma süreci için ilk sermaye sağlayabilen modern sanayi ve geleneksel tarım sektörü yoktu. Kore’nin doğal kaynakları da yoktu. Onun yegâne kaynağı, çok çalışmaya hazır insan kaynakları idi. Teknik bilgi olmadığından Kore insan kaynakları, yalnız Amerikan eğitimli askeri güçlerine yardım edebiliyordu. Kore Savaşı sırasında bilim ve teknolojinin ne kadar önemli bir rol oynadığının farkına varıldı. Üniversite mezunları ve uzmanları, iyi ücret ve yaşam karşılığı herhangi bir iş almaya hazırdılar. İlk beş yıllık planın amacı işte bu insan gücünü, Amerika ve Japonya’dan aldığı para yardımını dikkatlice kullanmaktı. Beş yıllık plan çerçevesinde, teknolojik bir altyapı kurmaya başlanıldı. Yurtdışında eğitim gören bilim adamları mühendisler Kore’de uygun fırsatlar mevcut olursa Kore’ye geri dönmek için istekli olduğunu fark etti. Yüksek eğitimli insan gücü, sayıca az ve tecrübe eksikliği olmasına rağmen, ilk nesil Kore bilim ve teknoloji sisteminin temel altyapısını kurmağa başladı. Kore halkı planı kabul etti. 1965 senesinde Kore’nin gelişmesi için araştırma enstitüsü, 1966’da KIST kurulumu, 11 ulusal R&D Enstitülerinin kurulumu, 2200 Koreli ve yabancı araştırmacının gelmesiyle ülke gelişmeye başlamıştı. 21. yüzyılda farklı teknolojik sistemlerin yaratılması için; “Gelecek Araştırma Bölümü” kurulmuş. KIST böylece ulusal rekabet gücünü pekiştirmek ve biyoteknoloji, nanoteknoloji ve bilgi teknolojileri araştırmaların dünya lideri olmasını amaçlamaktadır. Bunun için aşağıdaki merkezlerin çoğunu kurmuş ve kurmaya devam etmektedir. 1971 yılında kurulan KAIST ile Kore Kendine özel öğrenci seçme yöntemleri kullanıldı. İlk üç sömestre öğrenci belirli bir akademik programı seçmeden kendine en uygun konuları saptamak üzere farklı derslere devam eder. Öğrencilerin hemen hemen tamamı burslu okur. Bugün ki Kore’de performans değerlerine bakacak olursak, Uluslararası yarışmalarda matematik ve fen bilimlerinde Japon öğrencilerinin üstün başarıları Yüzde 95’i üniversite eğitimi gören genç nüfus Lise düzeyinde yoğun ve yorucu programlar Üniversite eğitiminde ekip çalışmalarında uyum, sosyal beceriler, yönetim becerileri önemli Teknik ve mesleki bilgi ve becerilerin daha çok üniversite sonrası iş hayatında kazanılması beklentisi söylenebilir.” dedi.
Konferans sonrasında Türkiye Bilimler Akademisi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Nuri Yurdusev ve TÜBA şeref üyesi ve Asya Bilimler Akademisi ve Toplulukları Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Namık Kemal Aras’a Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Şahin tarafından teşekkür belgesi ve Tokat’ın yağlı boya tablosu hediye edildi.